5 Nisan 2013 Cuma
Odun
Odun bile olsan adam gibi odun olacaksın. Haysiyetli olacak odunluğun, odunluğun da hakkını vereceksin. Kapı olacaksın mesela, kolu ile tokmağı ile, tüm ihtişamlı işlemeleri ile kapı gibi kapı olacaksın. Gideceksin, iki diyarı, iki dünyayı, iki insanı birbirine bağlayan geçitte duracaksın, hem de dimdik. Nerede durduğun belli, menteşen sağlam olacak, oynamayacak, gıcırtı yapmayacaksın. Tek bir işe yarayacak, onda da gereksiz ayrıntıya dalmayacaksın. Sağlam duracak yıkılmayacaksın. Odun olacaksan kapı olacaksın. Eğer ki olamazsan kapı bu iş sandalyeye kadar gider. Olmazsa tek tutunduğun noktan, dört tane ayak koymuşsan yere, bir de onlar oraya buraya oynuyor da adam gibi durmuyorsa yerinde, vay senin haline! Bir masa önünde bir sokak başında gezer durursun da acıyanın bile olmaz, bir gün tekmeyi bile sen yersin de yerden kaldıranın bulunmaz. Gelenin gidenin çok olur, bazen düz bazen ters otururlar üstüne, ama kimse baş üstü oturmadı henüz, milletin kıçına talim, hayat böyle gitmez sandalye.